13 Ocak 2009 Salı

denge meselesi


Bir Şehrin Dengeleri

* Şehrin dengeleri oynaktır, duruma göre değişir.
* Bugün söylediğini yarın inkâr ettirir.
* İlkesizlikler üzerine kurulmuştur şehrin dengeleri.
* Dengeyi kuran da meçhuldür çoğu zaman.
* Bir gizli el dokunur şehrin dengelerine.
* Bir ortaoyunudur aslında şehrin dengeleri.
* Neye göre dengelenir, bellidir de, diyebilene aşk olsun.
* Tahterevallidir şehrin dengeleri, dengede tutmak için ayak oyunları gerekir.
* Hakka göre değildir, keyfidir şehrin dengeleri.
* Standartlar hep değişir.
* Dengeleniverir dengeler.
* Açık olana eyvallah, ama gizli menfaatlere göre dengelenir şehrin dengeleri.
* Bir nalıncı keseridir.
* Hırslar, kıskançlıklarla sıvanır binası şehrin dengelerinin.
* Zalimcedir.
* Bizans oyunlarına rahmet okutur.
* Mertçe değildir.
* Bel altından vurur.
* Kanaat önderleri(!) hiçbir şeye kanaat etmezler ki hakikatte yoktur öyle bir müessese.
* Şehrin dengeleri yerel gazetelerin dengesizliğine bırakılmayacak bir hassas terazidir.
* Adalete dairdir, gözleri bağlıdır, kimi yargıladığını görmemek, bilmemek içindir; kör bir adalet için değil.
* Ne yazık ki bazen Parası veya gücü olanın dengesidir.
* Ama “bir gücü olduğunu zannedenin” dengesizliği değildir.
* Dengesini kaybetmiştir haddizatında şehir.

On yıllardır böyledir şehir. Yoksullaşmaktadır. Kimsesizleşmektedir. Çünkü birilerinin çıkarı, bireylerin-toplumun çıkarlarından önce gelmiştir hep. Hep kandırılmıştır şehir, aldatılmıştır yani. Tarımsız, sanayisiz, siyasetsiz, “komuoyu”suz, sporsuz, felsefesiz, yerelde gazetesiz kalmıştır. Kalakalmıştır. Arada kalmıştır. Koca koca adamlar kendi menfaatleri için manevralar yaparken bir futbol macerasında takımlarını en masum duygularla seven insanlar, garip bir kinle, karşı karşıya kalmıştır. Hep karşı kutupta kalmıştır. Ve oluşturulan bu düşmanlık üzerinden kimi siyaset kimi de ticaret yapmıştır.

* Şehrin dengeleri mi? Bu söz bir “şehir efsanesi” olsa gerek…
* Dengesini kaybetmiştir ip cambazı ve şehir ölmüştür!

Hiç yorum yok: