14 Kasım 2008 Cuma

bu kez olsun


Yenmek ya da Yenmemek
Şimdi gelelim Boluspor’u yenme meselesine. Veya “Bolu’yu yenebilir miyiz”e veya “Bolu’dan nasıl puan çıkarırız”a veya “Boluspor’dan puan çıkarabilir miyiz”e…
Şuracığa aklımızda kalan bazı sonuçları sıralayalım;
Gaziantep Belediye bizi Adana’da yendi, sonra evinde Orduspor’dan 4 yedi; Sakarya Karşı’yı üçledi, Karşı, Kayseri’yi Kayseri’de yendi; sonra o Sakarya Bolu’ya kendi evinde yenildi; Manisa, ligin tozunu attırıyordu ki Erciyes’ten 4 yedi; Adanaspor Diyarbakır’ı 2–1 yendi; Diyarbakır da geçen hafta hazır şampiyon Altay’a 4 çekti. Güngören’in ne yaptığına akıl sır ermiyor zaten. Yani 1. ligde (affınıza sığınarak yazacağım bunu) kör tuttuğunu… Daha adaplı söyleyelim, bu lig her bir enteresan sonuca müsait…
Yukarıda verdiğim neticelere sırtımı verip kestirmeden “o zaman biz de gideriz orada Boluspor’u yeneriz, yenebiliriz” derim. Bunu demek içimden geçse de öyle demeyeceğim.
Çünkü feleğin böyle bir cilvesi için bile sahaya çıkanların bir şeyler yapması, yaptıklarına takviyelerde bulunması şart. Ya da bu koşullarda bile sahaya “bir şeyler” yapabilecek bir 11’in çıkması şart.
Boluspor’dan nasıl puan veya puanlar alabiliriz?
• Bir kere koşullar nasıl olursa olsun Ahmet Şahin’in gol yememesi gerekiyor (ben yazıyı tam da burada bitiriyormuşum: )) ama bunun içinde önünde daha dinamik bir defans dörtlüsü elzem. Dörtlü dedim. Macera aramaya gelmeyen bir defans yapımız var, bunu unutmayalım derim. Bu dörtlün içinde bir yerde Kerem mutlaka olmalı. Ersan risk almadan oynamalı. O klasik pozisyonunda çalım atıp ilerlemeye heveslenmemeli. Zor durumdayken topu taca filan atmak bizi alçaltmaz.
• Fuat, biz o çıkışlarını sevsek de, topu alıp rakip defansın içine dalmamalı. Böyle gidişlerin dönüşü biraz problemli oluyor. Bir de ilk hamlelerde birazcık daha sakin olmalı. Mümkünse o anlardaki hamleler topa olmalı: ))
• Sağ tarafta Yunus oynayacaksa o da fiziği el verdiğince hareketli olmalı. Onun ağır hali hem kanadındaki hücum zenginliğimizi sınırlıyor hem de bölgesini koridor ediyor.
• Ahmet Yıldırım bu dörtlünün önünde bir emniyet kilidi olmalı. İleriye çıkacağı anlarda orta kulvarı tercih etmeli. Yanına, Ahmet Yıldırım için de bir miktar enerji barındıracak ve kullanacak biri monte edilmeli.
• “Müthiş” Hakan Ahmet Yıldırım’ın önünde kalmalı ve hiç korkmadan daha çok şut atmalı. İlk yarı mümkünse enerjisini biraz idareli kullanmalı. İkinci yarıya maçı koparmak için rezervde ona bir şeyler kalmalı.
• Fevzi o turuncu kramponları yeniden giymeli. Ve ona inananların yüzünü ağartmalı. Hatta bu maçta gol atmalı. Geçen maçta yaptığını yapmamalı, (kim ne derse desin, boş ver. Hem “sen izin vermedikçe kelimeler sana zarar veremez”…) kaleyi o mesafeden görünce topu o çerçeveye bu kez yapıştırmalı.
• Halit iyileştiyse mutlaka oynamalı.
• Emre! Emre de şu 1.lige nasıl bir golcü olduğunu artık göstermeli. Neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Ama işte onu gol kanalarına sevk ettirecek bir akıntı da olmalı. İyi paslar alabilmeli. Topu geriden alıp ileriye taşımak zorunda kalmamalı.
• Kbong, savrukluğunu biraz toparlamalı, ayağına biraz daha hâkim olmalı. Kritik anlarda ayağına geçen şut, orta, gol fırsatlarını hoyratça harcamamalı. O kadar koşuyu bir neticeye bağlamalı.
• Mbilla kaybolmamalı, oyunda olduğunu unutmamalı. Kenarlarda unutulmamalı. Daha merkeze doğru oynamalı. (Rıdvan’ın bize oynattığı o tarzı hatırlayınız; topu alan futbolcunun rotası, otomatik pilota bağlanmış gibi, direkt penaltı noktası oluyordu. O noktaya en hızlı o zamanlar iniyorduk galiba.) Mbilla da hedefi penaltı noktasına odaklamalı.
• Adanaspor en nihayetinde sadece 3 puana kilitlenmeli.
Geçen sezon Mersin deplasmanı için İsmail Eğriparmak’ın enfes bir yorumu vardı. Yorumdan öte maçı önceden oynama olmuştu onunki. O tarzda bağlayayım:
Acele etmeyeceğiz, paniklememeli, sonuçta deplasmandayız. Maçı olabildiğince dengede götürmeliyiz. Bunu yapmamız işten değildir. 70. dakikadan sonra 3 puan için yüklendiğimizde bulacağımız gol maçı bu kez tamamlamamıza yetecektir. En sabırlı halimizle oynamalı. Orada takımı tedirgin edecek bir tribün baskısı da olmayacak nasılsa.
Evet, hemen hemen tüm Adanasporluların aklından ve gölünden geçenler aşağı yukarı bu çerçevede bir şeyler. Bana da bunları bloga aktarmak kaldı.
“…bize üç puan lazım
Hemen bu hafta lazım…”

Hiç yorum yok: